19-Nisan-2024 12:04:45

Cankoç Medya Kuruluşudur.

$
MÜFTÜ YALAN MI SÖYLEDİ?

MÜFTÜ YALAN MI SÖYLEDİ?

Erbican: Müftü Efendi, sen bu memlekete ‘Kur’an Kursu yapıyorum’ diye resmen yalan söyledin!..”

Gerede Müftüsü Hasan İzmirli’nin bir önceki hafta Cuma hutbesinde yaptığı konuşma bir çok tartışmayı da beraberinde getirmişti. Geçtiğimiz hafta “Cemaat ikiye bölündü” başlıklı haberimizde Müftü İzmirli’nin açıklamalarının ardından vatandaşların kafasının karıştığına da haberimizde yer verilmişti.

Yenigün muhabirleri Cevaplar İlim ve Hayır Vakfı’nın önemli isimlerinden birine ulaşmayı başardı. Vakfın yöneticilerinden Halil Erbican, yaşanan gelişmeleri baştan sona Yenigün’e aktarırken, Erbican, “Müftü efendi, sen bu memlekete “Kur’an Kursu yapıyorum” diye resmen yalan söyledin”dedi. Büyük gündem yaratacak açıklamanın işte satırbaşları;

  • Biz kendine defalarca; “Hocam biz anonim şirketi değiliz, yap işlet devret modeli değil bu model. Vakıf demek; yapılan hayrı ulaştıran demek.”dedik. “Sonra biz vakfın tüm giderlerini (elektrik, su, yakıt vs…) karşılıyoruz, ekmek ve erzağı temin ediyoruz, sen beni bir kaşık suda boğmaya çalışıyorsun! Kursa gelen paraları vermiyorsun, para toplayıvermiyorsun, aidat alıvermiyorsun” dedik ve dayanamadık. En sonunda artık dedik ki; biz kendimiz aidat toplayalım. O da olmadı. Bu nedenle 10 Aralık 2014 tarihinden sonra vakfın hiçbir giderine karışmıyoruz.
  • Öyle kürsüden konuşmakla, sağda solda konuşmakla Kur’an hizmeti olmaz. Biz onunla 10 defa masaya oturduk, olmadı. Şimdi soruyorum; Müftü Gerede’de bir bina yaptı. Ben de şimdi Müftü beye diyorum ki; “Sen Kur’an Kursu diye para topladın memlekette, madem Kur’an Kursu yaptın buyur al git çocuklar orada yatsın, eğitim alsın. Biz de Cevaplar İlim ve Hayır Vakfı’nı ikinci bir Kur’an Kursu yapalım.
  • Sen bana hayat hakkını tanımazsan bir vakıf olarak, Kur’an okutmama engel olursan ben ne yapacağım? Sen bunu “merdiven altı eğitim” diye kürsüden millete lanse edersen ben ne yapacağım vakıf olarak şimdi? Kavga, dövüş olan yerde berekette olmaz, hayırda olmaz. 2 Kur’an Kursu olsun, 3 Kur’an Kursu olsun.
  • Vakfımızın bir tek amacı var; hafız yetiştirmek. Müftünün şoförü benim hafızımdır, imamlarının 3’te 2’si benim hafızımdır. Gerede hafızları bu müftüyle, bunlarla görmedi.
  • Müftünün tek gayesi vardır; “Gerede’de din eğitimi müftülüğe aittir, bizim dışımızda hiç kimse bunu yapamaz, yaptırmayız.” 28 Şubat’ta Müftü buralarda yokken, memleketteki bir çok insan karakollarda ifadeler verdi, evleri basıldı, herkes gölgesinden kaçarken bir çok insan evinin altını Kur’an Kursu yaptı, yavrularımızı okuttu. Bunları inkar edemezsiniz.

Yenigün muhabirleri Cevaplar İlim ve Hayır Vakfı’nın önemli isimlerinden birine ulaşmayı başardı. Vakfın yöneticilerinden Halil Erbican, yaşanan gelişmeleri baştan sona Yenigün’e aktardı. İşte açıklamanın tüm detayları:

Razı olmadık

Cevaplar İlim ve Hayır Vakfı binamız 28 Şubat’a dek Kur’an Kursu olarak çalıştı. 28 Şubat’ta Gerede’deki 9 Kur’an Kursunun tamamı kapandı. 2007 yılında Gerede’de 2 vakıf vardı. Biri Cevaplar İlim ve Kültür Vakfı diğeri Gerede İlim ve Hayır Vakfı. İki vakfın yöneticileri toplanarak birleşme kararı aldık ve Cevaplar İlim ve Hayır Vakfı çatısı altında birleştik. O zaman gelen müftüler bizden burayı müftülük binası ve lojmanı olarak talep etti. ‘İlla biz burayı müftülük yapalım, burayı lojman yapalım’ dediler. Biz de buna hiçbir zaman razı olmadık. Buna razı olmayan hocalarımızın başında da Yusuf Şengönül ve Hacı Ömer Cevahircioğlu hocalarımız gelmiştir.”

Bağışların hiçbiri vakfımıza gelmedi

2007 yılından önce binanın güçlendirilmesinin yapılması için bir araya geldik. İstişare ettiğimiz işadamları buranın güçlendirilme yapılması durumunda bir şeye benzemeyeceğini, paranın boşa gideceğini söylediler. Özetle yıkılıp yeniden yapılmasına karar verdik. Yıktık ve bu binayı Kur’an Kursu olarak yaptık. Binanın mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne aittir ve geçici sahibi ise Cevaplar İlim ve Hayır Vakfı’dır. Bina yapılırken de bir çok iddia ortaya atıldı. Binanın beton değerleri yüzde 3 – yüzde 5 çıktı. Binayı yaparken o günün müftüsü Kemal Cengiz, aynı şekilde Yeni Camii kürsüsünden; “Buraya para vermeyin, otel yapıyorlar burayı”dedi. Bu konuşmaya camide cemaatten itiraz edenler oldu ve hayli dedikoduya vesile oldu. Biz bu binayı yaptık ve Kur’an Kursu olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’na intiba hakkını verdik. Bu hakkı 1 şartla verdik; buranın iaşe ve ibatesi ile personelin ihtiyaçları, vakfımız ihtiyaçları ve kursa yapılacak bağışlar vakfımız makbuzları karşılığında olmak şartıyla idare ve denetimi müftülük tarafından yapılmak kaydıyla yapılması kararını aldık ve binayı teslim ettik. Ancak teslimiyetten 3 gün sonra o günün müftüsü Şükrü Kabukçu tarafından Yusuf Şen hocamız çağrılarak; kendisine “kursa girmeyeceksiniz” denilmiştir. Gerede vatandaşı şuna şahittir kürsülerde; Müftü her vaazında Kız Kur’an Kursu için yardım talep ederken Erkek Kur’an Kursu’nu 1 defa dahi zikretmemiştir. Kur’an Kursuna yapılan bağışların hiçbiri vakfımıza gelmemiştir.

Anlaşmayı bozdu

Bizler Kur’an Kursuna gelen ve durumu iyi olan öğrencilerden 100 TL aidat alalım, durumu iyi olmayan öğrencileri vakıf olarak biz okutalım dedik. Biz müftüye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ersin Kaşka şahittir, defalarca teklif ettik; burada kaç çocuğumuz eğitim görüyor; diyelim ki 30. 30 çocuğumuzun kaçı bize aidat veriyor 20’si. 10 yavrumuz veremiyor. Biz gidelim 10 öğrencimiz için esnaflarımızı dolaşalım; ‘bu çocuğumuzun aidatını siz verin’ diyelim dedik. Anlaştık, sabahleyin anlaşmayı bozdu. Biz müftüyle defalarca anlaştığımız halde anlaşmayı bozmuştur ve “aidat alamazsınız” diye Diyanet İşleri Başkanlığı’na yazı yazmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan “vakıf aidat alabilir” diye yazı geldiği halde bize 6-7 ay sumen altında sakladığı yazıyı vermedi. Nihayet bir müfettiş geldi vakfımıza, müfettiş beye durumu anlattım, 7 ay sonra yazı elimize ulaştı. Müftü bize bu yazıyı en az 7 ay sonra verdi.

Aidat aldırmadı 

Daha sonra Müftü görevlilere “aidatlara karışmayacaksınız” dedi. Bizler de dedik ki hocam; öğrenci kayıt olurken veliyi aşağıya gönderin, veli bize durumu yoksa ifade etsin, biz ondan aidat almayalım, aidatını bulalım, vakıf olarak yavrumuzu okutalım. Ne kaç öğrenci olduğunu biliyoruz, ne bunu yaptılar, ne de diğer ifade ettiklerimi! Yalvardık, “hocam ayda 1 defa kuran kursu için para toplayıver” dedik. Türkiye’nin her tarafına Gerede’den para toplanıldığı halde Merkez Erkek Kur’an Kursu’na para toplanmadı, aidat aldırmadı. Bunun tek bir sebebi var ve bunu açıkça söyledi; “siz çıkın, biz yapalım o işi”

Biz kendine defalarca; “Hocam biz anonim şirketi değiliz, yap işlet devret modeli değil bu model. Vakıf demek; yapılan hayrı ulaştıran demek.”dedik. Sonra biz vakfın tüm giderlerini (elektrik, su, yakıt vs…) karşılıyoruz, ekmek ve erzağı temin ediyoruz, sen beni bir kaşık suda boğmaya çalışıyorsun! Kursa gelen paraları vermiyorsun, para toplayıvermiyorsun, aidat alıvermiyorsun ve dayanamadık, en sonunda artık dedik ki; biz kendimiz aidat toplayalım. O da olmadı. Bu nedenle 10 Aralık 2014 tarihinden sonra vakfın hiçbir giderine karışmıyoruz. Her şeyi teslim ettik, bu ay aşçının görevine de son verdik. Müftü beye yalvardık, ayda bir para toplayıver, biz aşçının sigortasını, maaşını karşılayalım, diğer giderleri ödeyelim dedik. Ama onu da yapmadı Müftü bey. O yüzden feragat ettik bu işten.

Kur’an okutmama engel olursan ben ne yapacağım?

Öyle kürsüden konuşmakla, sağda solda konuşmakla Kur’an hizmeti olmaz. Biz onunla 10 defa masaya oturduk, olmadı. Şimdi soruyorum; Müftü Gerede’de bir bina yaptı. Binayı yaparken Müftü beye en az 5 defa teklifte bulunduk; hocam siz bu Müftülük binasının neresini Kur’an Kursu yapacaksınız? Dedik. “3. katını”dedi ve bizler de dedik ki; hocam biz vakıf olarak 3. katın tamamını sizin istediğiniz şekilde yapalım. Eşyalarını da siz nasıl istiyorsanız öyle döşeyelim. “Hayır, gerek yok” dedi. Vakfımızın bütün yönetim kurulu buna şahittir. Gerede halkından, İstanbul’dan para topladı Merkez Kur’an Kursu diye, İzmit’ten para topladı Merkez Kur’an Kursu diye, Ankara’dan para topladı Merkez Kur’an Kursu diye. Ama bu paralardan 1 kuruş bizim vakfımıza gelmedi. Ben de şimdi Müftü beye diyorum ki; “Sen Kur’an Kursu diye para topladın memlekette, madem Kur’an Kursu yaptın buyur al git çocuklarını orada yatsın, orada eğitim görsün! Biz de Cevaplar İlim ve Hayır Vakfı’nı ikinci bir Kur’an Kursu yapalım. Kavgayla, dövüşle Kur’an okutulmaz. Peki sen bana hayat hakkını tanımazsan bir vakıf olarak, Kur’an okutmama engel olursan ben ne yapacağım? Sen bunu “merdiven altı eğitim” diye kürsüden millete lanse edersen ben ne yapacağım vakıf olarak şimdi? Kavga, dövüş olan yerde berekette olmaz, hayırda olmaz. 2 Kur’an Kursu olsun, 3 Kur’an Kursu olsun. İlla şart mıdır? Müftü gitsin orada okutsun, biz de vakfımızda Kur’an okutalım.

Müftü efendi, sen bu memlekette “Kur’an Kursu yapıyorum” diye resmen yalan söyledin. Tabelasını da astın Merkez Kur’an Kursu diye. Götür orada okut çocukları, biz bir şey demiyoruz.

Gerede halkının kafasını karıştırdı

Vakıfların bir tek amacı var; Hafız yetiştirmek. Müftünün şoförü benim hafızımdır, imamlarının 3’te 2’si benim hafızımdır. Gerede hafızları bu müftüyle, bunlarla görmedi. Gerede binlerce hafız yetiştirmiş bir memlekettir. Sorarım; çıkıp kürsüden konuşmak ne kadar doğru? Gerede halkının kafasını karıştırdı. O kadar gücü yetiyorsa kürsüden değil karşılıklı konuşalım, problemlerimizi çözelim, herkes doğruyu öğrensin. Biz resmi bir vakıfız, her şeyimiz açıktır. Hafızlık merkezi yapılacak, müsaade etsin Müftü bey 1 katını vakıf olarak biz yapalım. Bugün Gerede’mizde eğer sağduyu hakimse, bugün Gerede’miz olayların asgari olduğu ilçelerden biri ise bunda Gerede Kur’an Kurslarının ve İmam-Hatip Okulu’nun mütedeyyin insanlarının etkisi vardır. Her şeyi Gerede bu müftü ile görmedi. Müftü çıksın “sen şunu yaptın” desin, ben de bir gün Cuma vaazı yapayım Yeni Cami’de hakikatleri anlatayım. Müftünün tek gayesi vardır; “Gerede’de din eğitimi müftülüğe aittir, bizim dışımızda hiç kimse bunu yapamaz, yaptırmayız.”

28 Şubat’ta Müftü buralarda yokken, memleketteki bir çok insan karakollarda ifadeler verdi, evleri basıldı, herkes gölgesinden kaçarken bir çok insan evinin altını Kur’an Kursu yaptı, yavrularımızı okuttu. Bunları inkar edemezsiniz. Bizden elini çek, şu anda mahkeme falan yok. 7’inci ayın 15’ine kadar müsaade ettik, biz de bu süre dolduktan sonra kanuni haklarımızı kullanacağız.

9 Yorumlar
Adil Doğru

YAZIKLAR OLSUN,UTANÇ VERİCİ.HALİL ERBİCANIN DEDİKLERİ DOĞRU,MÜFTÜ SARAY YAPARKEN HALK PARA VERMEYİNCE KURAN KURSU DİYE PARA TOPLADI.MÜFTÜNÜN DEDİKLERİDE DOĞRU ,CEVAPLAR VAKFI HALİL HOCA HER GELEN MÜFTÜYLE KAVGA EDİYOR.ÇÖZÜM TEKLİFİ:KAYMAKAMLA BELEDİYE BAŞKANI CEVAPLARIN İDARESİNİ DEĞİŞTİRSİN.HALİL HOCAYI UZAKLAŞTIRSIN,HALİL HOCA OLDUĞU MÜDDETÇE KAVGA BİTMEZ.MÜFTÜDE BAŞKA BİRYERE TAYİN OLSUN.KAVGACILAR GİDİP YENİ İDARECİLER GELİRSE YENİ BİR SAYFA AÇILIR.YENİ CAMİNİN ALTINDAKİ BİNA KURAN KURSU OLARAK DEVAM ETSİN

Hasan Karlı

Sizi tebrik ediyorum böyle yalan söylentileri haber yaptığınız için. Hiç Yakışıyor mu size siz nerede yaşıyorsunuz. Olanları kendiniz görmüyormusunuz. Müftü Bey Gerede de daha güzel hizmetler olsun diye Belediyeden yer satın alarak Hafızlık Eğitim Merkezi PROJESİNİ başlatacak. Bu hizmetler nereye yapılıyor. Niye MANŞETTEN VERMEDİNİZ bu güzel haberi. Ama siz farklı şeylerin peşindesiniz. çok güzel kolay gelsin size. SİZİ YENİDEN TEBRİK EDİYORUM. YENİGÜN GAZETESİ.

m.balaban

bu tür konuların topluma yansıtılması son derece yanlış,yardım yapanlarda yardımlarını kesebilirler.

m.balaban

bu tür konuların topluma yansıtılması son derece yanlış,yardım yapanlarda yardımlarını kesebilirler.

Fuat. Avni

Düşünün birkere öyle bir memleketki Müftü yalan söylüyor alim riya söylüyor Basın yalakalık da masallah masallah

adnan

Hu halil erbican ve yusuf sen hocalar geredenin manevi mimari hafiz yetistirme de cok hizmet ettiler muftu nun yaninda 5 imamdan baskasi yok reklamda ustune masallah facebook a benim oglan ondan az giriyor

Erkan

Bu haberleri asılsız yalan haber yapanlar gazeteci olamaz bence ispatı varmı bu haberin yazık size o kadar sayfa hersey parami

ADEM AKYOL

SLM HERŞEYDEN ÖNCE TOPLUMA MAL OLMUŞ ŞAHISLAR HAKKINDA ARAŞTIRMADAN LEHİNDE VE ALEYHİNDE BİRŞEY SÖYLEMEK DOĞRU OLMAZ. BU MEMLEKTTE HER ZAMAN YARALI İŞLER YAPANLAR TAŞLANMIŞTIR. TAŞLANMAYADA DEVAM EECEKTİR. İSMİ ZİKREDİLEN HOCALARIMIZ BU MEMLEKET İÇİN GECESİNİ GÜNDÜZÜNÜ KATARAK YILLARDIR KURAN HİZMETİNİN YÜRÜMESİ İÇİN GAYRET GÖSTERMEYE DEVAM ETMEKTEDİRLER. VE YÜZLERCE AHLAK VE MANEVİYAT ÜZERE TALEBE YETİŞTİRMİŞLERDİR. BENDE BUNLARDAN BİRİSİYİM. HALKIMIZ BU ÇALIŞMALARI GÖRMEKTE VE TAKTİR ETMEKTEDİR. KURAN KURSLARININ KAPATILDIĞI DÖNEMLERDE BU HOCALARIMIZ. BU HİZMETE SAHİP ÇIKMIŞ VE BU GÜNLERE GETİRMİŞLERDİR. SON ZAMANLARDA BU ÇALIŞMALAR BİR TAKIM ŞAHIS VE KURUMLAR TARAFINDAN ENGELLENMEYE ÇALIŞILMAKTADIR. BU SÖYLENTİ VE DEDİKODULARA MEYLETMEYİP KURAN HİZMETİNE SAHİP ÇIKILMASI GEREKMEKTEDİR. YIPRATMA KAMPANYALARINA İTİBAR ETMEYİP HOCALARIMIZA SAHİP ÇIKILMALIDIR. AHLAKIN VE MANEVİYATIN HIZLA YOK OLDUĞU GÜNÜMÜZDE BU ÇALIŞMALAR DAHA BÜYÜK ÖNEM ARZETMEKTEDİR..

msahin571

Başarı başaracağım diyenlerindir. Gerede'de de din adamlarının İslam'a hizmet yarışı maalesef ki birbirlerini karalama kampanyasına dönüştü. Birileri bir yerleriyle gülüyor ama hadi hayırlısı

Cevap bırakın