25-Nisan-2024 18:59:40

Cankoç Medya Kuruluşudur.

$
Serkan Candan yazdı…

Serkan Candan yazdı…

Bugün Gerede’miz yeni bir güne “Yenigün” ile merhaba dedi. 10 yılı aşkın süredir sürdürdüğüm gazetecilik mesleğimde bugün sizlerle bu sütunlarda bir araya gelmemiz nasipte varmış. Rabbime şükürler olsun ki yine bana yazılarımı, düşüncelerimi aktarabileceğim bir sütun nasip etti. Gerede’mizin Yenigün Gazetesi memleketimize hayırlı uğurlu olsun, uzunca yıllar binbir güçlükle açılmayı başaran gazetemiz memleketimizin güzel insanlarına hizmet etsin inşallah… Gazetemizin kuruluşunda desteğini esirgemeyen, bizleri zaten ispatlamış oldukları dostluklarıyla memnun eden gönül insanlarına sonsuz teşekkür ediyorum…

Ne oldu bizim fabrika?

Unutulmuş ve insanlara 2 yıl önce umut verilmiş bir hadiseyle giriş yapalım yazımıza… Hepimizin malumu yaklaşık 2 yıl yada daha fazla bir süre önce dönemin Gerede Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Sadi Özalp bir açıklama yapmıştı. Neydi bu açıklama; “en az 1000 kişinin istihdam edileceği otomobil fabrikası” Hep bir şeyler uhde kaldı içimde bir sorayım ne oldu bizim fabrika? Bazen açıklama yapılırken bir şeye dikkat edilmesi gerekiyor, insanların umutlarına!.. Umutsuz yaşanmıyor ayrı ama bu fabrika kurulmadığı zaman kamuoyunda farklı algılar oluşuyor. Bu siyasetçisine de zarar veriyor, insanına da… Bakın size aktarayım kamuoyunda nasıl bir algının oluştuğunu; “bu fabrika Belediye Başkanının, Milletvekilinin umursamaması nedeniyle kurulmadı, dericiler engel oldu, birileri el uzattı fabrika kurulmadı!” Bu algıların neresinde İbrahim Sadi Özalp ismi var? Sonrasını zaten anlatmaya gerek yok halkımız biliyor!

Bugüne dek İbrahim Sadi Özalp, yaptığı bu açıklama ile ilgili bir bilgilendirme yada özür yazısını kaleme almadı. Benim şahsi düşüncem aradan geçen 2 yılda Özalp’ın kamuoyuna nelerin yaşandığını, fabrikanın kurulmamasının nedenini aktarmasıydı ama olmadı! Nasip, bakarsınız açıklar…

Mesele 7 bin’de değil, 24 Bin 261’de!

Gelelim seçimlere… Bugün gazetemizde yer verdiğimiz haberde aslında Belediye Başkan aday adaylarını yazmadık. Belediye başkanlığı için aday ve başkan olacak isimlere yer verdik. Şu ana dek aldığımız istihbarat bu 8 isimden birinin belediye başkanı olacağı! Kimi ismin şansı %5’dir, kimi ismin ise %80 orası ayrı.

Şimdi okurlarımız diyecektir neden 8, daha fazla yok mu diye? İnanın sayın okurlar “söylediklerim yanlış anlaşılmasın” Milletvekilimiz Fehmi Küpçü ile halı sahada futbol maçı yapan çıkıp “ben de belediye başkan aday adayıyım.”demeye başladı! Belirlenecek bir meblağ var ve 7 bin TL olur sanırım, bu parayı yatıran zaten hangi partiden isterse aday adayı oluyor. Mesele 7 bin’de değil, 24 Bin 261’de! Benim anlatmak istediğim bu… Yani meselenin özü sadece Milletvekilini tanımakta değil insanlığı, insanları tanımakta!

Malumunuz 24 Bin 261 Gerede’mizin merkez nüfusudur. İlçe halkının sorunlarına çözüm arayışında olacak, memleketimizi bulunduğu konumdan daha büyük ufuklara taşıyacak nitelikli insanlara ihtiyacımız var bizim. Nasıl bir kişiliğe sahip, başarılı olmuş mu, çalışkan mı, bulunduğu makamı, kurduğu işyerini nereden almış nereye götürmüş, yöneticilik vasfı var mı, vs…? Bakıyorsunuz, işinde başarılı mı? Tabela senelerce inmiş kalkmış, Gerede için bugüne dek ne yapmış? Belirsiz, e ben belediye başkan adayıyım! Buyurun cenaze namazına o zaman. Şunu da ifade edeyim; 8 ismin dışında çıkar bir isim, adam gibi adamdır der “ben adayım” eyvallah, diyebilecek tek sözüm olmaz. Bakalım süreç daralıyor, ne olacak zaman gösterecek.

GUBYO’da neler oluyor?

Bir anımı anlatayım…18 Temmuz 2010 Pazar günüydü. Dönemin YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan Gerede’ye gelmişti ve ilçemizde bir takım incelemeler yapıyordu. Ne içindi bu inceleme? O dönem 4 yıllık eğitimin verildiği Gerede Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu kuruluş aşamasındaydı ve YÖK Başkanı, bizzat kendisi Gerede’de 4 yıllık bir yüksekokulun olup olamayacağını inceliyordu. Kimse yoktu, tanıdım hemen koştum yanına, “hoş geldiniz” dedim. Sağ olsun kendisi çok sıcak kanlı bir insandı ve uzun bir süre sohbet etme imkanı buldum. 4 yıllık bir eğitimin verileceği fakülte yada dengi bir okulun Gerede’de olabileceğini kendisine ilettim. Hemen güzel bir soru ile Özcan, “bu nasıl olacak” dedi bana. Göstereyim dedim: Sedef Pastanesini gösterdim, öğrenciler burada gün geçirebilecek, Esentepe’ye çıktık, burası dünyanın en harika yeri dedim, oradan Kiliseli Han’a, ekonomimizin bel kemiği deri sanayimize, binbir renk cümbüşüne bürünmüş yaylalarımıza, kayak merkezimize vs… Sonra süreç gelişti, siyasetçilerimizin büyük gayreti ile GUBYO resmen açılmıştı.

Bu okul için kimliğini bir kenara bırakıp, masaya yumruğu vuran ve bunun hiçbir zaman reklam konusu olmasını istemeyen adam gibi adamları tanırım ben!.. Ve bu okulun Gerede’de olmasını isteyen, Gerede’nin bir üniversite şehri olup, gelişmesini isteyen nice adamları… Kim bilebilir ki bu okulun Gerede’ye kazandırılması için neler çekildiğini?

Şimdi öğreniyoruz ki GUBYO’da bu sene yeni bir bölüm açılmayacak ve sadece geçtiğimiz yıl açılan Bankacılık ve Finans Bölümü’ne öğrenci alımı yapılacak. Tüm bunları neden anlatıyorum? AİBÜ Rektörlüğü ve GUBYO yönetimi zaten biliyordur da geçmiş unutulabiliyor, şöyle bir dönelim diye. Neden üretmek çok kolaydır, asıl iş başarmadadır!

Sağlıcakla kalın…

Cevap bırakın