ULUSALARARASI BİR PROJE “GÖNÜL KAHVESİ ŞAİRLERİ ANTOLOJİSİ”
Merhaba sevgili dostlar.
Bu hafta uluslararası bir sosyal sorumluluk projesinden bahsedeceğim. 2013 Şubat ayında başlayıp Haziran ayında tamamlanan GÖNÜL KAHVESİ ŞAİRLER ANTOLOJİSİ ülke çapında yankı uyandırdı. Görme engelliler yararına başlatılan projeye ilgi oldukça büyüktü.
İçinde 150 den fazla bestesi bulunan Cemal Safi başta olmak üzere, naçizane ben Abdullah Kabataş, Harun Yıldırım, televizyon programcısı Recebiye Çataksezer, Romanya asıllı Türk Şair Ecrin Lidia Cherieliuc, Azerbaycanlı Qalibe Ceferova gibi ismini yazamadığımız 70 şairin bir araya geldiği “Gönül Kahvesi Şairleri Antolojisi” Kaçkar Tv, Bahçelievler Belediyesi ve Gerede Belediyesi’nin katkıları ile yayınlanmış ve satışa hazır hale gelmiş oldu. Bugün itibari ile dağıtıma hazırlanan antolojiye sahip olmak isteyenler Gerede Yenigün Gazetesi ve “Kabataş Kitap” tan temin edebilirler.
İstanbul Bahçelievler Belediyesi Kültür Merkezinde yapılan ödül töreninde buluşan şairler ödüllülerini aldılar. Ödül törenine davetli olan Gerede Belediye Başkanımız Sayın Ömer Baygın yoğun programları sebebiyle katılamamıştı. Proje koordinatörü ve Kabataş Kitap yayın yönetmeni olarak Ömer Baygın’ı makamında ziyaret ettik ve kendilerine teşekkürlerimizi ileterek plaketini takdim ettik.
Bundan sonraki çalışmamız yine uluslararası bir proje olan “Türk Tasavvuf Şiirleri” antolojisidir. Bu çalışmada da birbirinden değerli şair / yazar bulunmaktadır. Yakın zamanda o da Kabataş Kitap aracılığıyla Tasavvuf sevenlerle buluşacaktır.
Bu hafta sizinle, şu an yayına hazırlanan “Beste Şiirler” adlı kitabımdan bir şiir paylaşıyorum.
EN SON YALANCI
Ne istediğini bilmeyen biri
Ne karaydı ne ak, her şeyi gri
Bendeki o masum, tertemiz yeri
Karalayıp gitti en son yalancı
…
Daha hissetmeden yangın terimi
Tenin, tenim dedi, aldı serimi
Ona büyüttüğüm tüm düşlerimi
Yaralayıp gitti en son yalancı
…
O bende yakarken aşkın narını
Sevdiğini sandım, sevdim yarını
İlk kez bildiği tüm doğrularını
Sıralayıp gitti en son yalancı
…
İçi yalan yolu yalın bir hazne
Anlamadım beni yandıran giz ne
Yüzünü gösterip kapıyı hüzne
Aralayıp gitti en son yalancı